A1 Capital'in raporunda "Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimi beklentilerinin artması, uzun vadeli fonlama maliyetlerini düşüreceği ve sonunda fırsat maliyetini düşüreceği yönündeki beklentilerin artması ile 4.100 doların üzerine çıkarak rekor seviyeye ulaşırken, ABD ile Çin arasındaki ticaret sorunlarının yeniden canlanması, gümüş de dahil olmak üzere güvenli liman yatırımlarını artırdı ve gümüş de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı." ifadelerine yer verildi. 

Raporda spot altının ons fiyatının yüzde 1,3 artışla 4.162 dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ve ABD'de Aralık vadeli altın vadeli işlemlerinin de yüzde 0,9 artışla 4.171 dolara çıktığı belirtildi. Raporun devamında ise şunlar kaydedildi:

"Spot gümüş, altın ve spot piyasalarındaki daralmayı destekleyen aynı faktörlerin etkisiyle, yüzde 1,1 artışla 53,13 dolara çıkarak rekor seviye olan 53,45 dolara ulaştı.

Philadelphia Fed başkanı Anna Paulson, iş gücü piyasasına yönelik artan risklerin ABD'de faiz oranlarında daha
fazla indirim yapılması gerektiğini desteklediğini söylerken, yatırımcılar şimdi faiz indirimi ipuçları için Fed Başkanı Powell'ın bugün NABE yıllık toplantısında yapacağı konuşmaya bakıyor.

Bu konu en yüksek önceliğe sahip ve haftanın kilit noktası. İlk olarak, konuşması aracılığıyla faiz oranlarının
ve ABD dolarının genel yönünü netleştirerek, sonraki diğer olayların işlem mantığının temelini oluşturmaya
çalışacağız.

Powell makro yönü belirledikten sonra, yapay zeka endüstrisi zincirinin gerçek temellerini TSMC'nin kazanç
raporu aracılığıyla doğrulayarak ana yapay zeka temasının devam edip edemeyeceğini değerlendireceğiz ve
ardından yarın ve Perşembe günü de bankacılık sektörünün genel karlılığını ve risk durumunu doğrudan temsil
eden ve finans sektörünün temel duygusunu belirleyen JPMorgan Chase mali tablolarına bakacağız.

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantılarında, Trump'ın Çin'in nadir toprak elementlerine
yönelik ihracat kontrollerini önemli ölçüde artırmasına misilleme yapma sözünün, dünyanın en büyük iki ekonomisini yeniden tam teşekküllü bir ticaret savaşına sürükleyip sürüklemeyeceği sorusunun tartışılması
bekleniyor. Washington ve Pekin tarafından son beş ayda imzalanan hassas bir ateşkes, tarifeleri üç haneli
seviyelerden aşağı çekti ve IMF'nin küresel büyüme görünümünün yükseltilmesine yol açtı.

IMF Başkanı Georgieva, bugün açıklanacak olan IMF Dünya Ekonomik Görünümü tahminlerinin ön izlemesinde, 2025 yılı küresel GSYİH büyüme oranının 2024 yılı yüzde 3,3'lük seviyesinden yalnızca biraz daha düşük olacağını söyledi. Başlangıçta korkulandan daha düşük olan tarife oranlarına (ABD-Çin vergileri de dahil) dayanarak, IMF Temmuz ayında 2025 yılı GSYİH büyüme tahminini 0,2 puan artırarak yüzde 3,0'a yükseltmişti.

Toplantılar, IMF'nin yeni 2 numaralı yetkilisi Dan Katz'ın kamuoyuna ilk çıkışı olacak. Üye ülkeler, Bessent'in özel kalem müdürü olan eski yatırım bankacısı Katz'ın, Çin'in devlet öncülüğündeki ekonomik politikalarına yönelik IMF eleştirilerinin daha da güçlendirilmesini de talep eden ABD Hazine Bakanı'nın gündemini nasıl uyguladığını izleyecek.

ABD-Çin ticaret gerginliğindeki yumuşamaya ilişkin ilk işaretlerin piyasa duyarlılığını güçlendirmesi ve OPEC'in
yayınladığı raporda, OPEC+ grubunun üretimi artırmasıyla birlikte dünya petrol arzının gelecek yıl talebe yakın
seyretmesinin beklendiğinin gösterilmesi, küresel yakıt talebine ilişkin endişelerini hafifletince petrol fiyatları yükseldi. Brent ham petrol vadeli işlemleri yüzde 0,4 artışla varil başına 63,54 dolardan ve ABD Batı Teksas petrolü de yüzde 0,4 artışla varil başına 59,71 dolardan işlem görmekte.

ABD Hazine Bakanı Bessent, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Trump'ın bu ay G.Kore'de Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmeye kararlı olduğunu söyledi. Her iki ülke de gümrük tehditleri ve ihracat kontrolleri konusundaki gerginliği azaltmaya çalışıyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret bağlarının iyileşme ihtimali, yatırımcıların daha güçlü küresel büyüme ve artan yakıt talebi beklentisiyle petrol piyasalarını tarihsel olarak desteklemiştir. Ancak Pekin'in nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kontrollerini genişletmesi ve Trump'ın 1 Kasım'dan itibaren yüzde 100 ek gümrük vergisi ve yazılım ihracat kısıtlaması tehditleri gibi son gelişmeler piyasa duyarlılığını olumsuz etkiledi. Çin, kıyılarına gelen ABD'ye ait gemilere, petrol tankerleri de dahil olmak üzere, vergi uygulayacağını açıklamış ve bu durum, son dakika iptallerine ve nakliye ücretlerinde artışa yol açmıştı. Sonuç olarak Petrol endüstrisi jeopolitik meselelerle boğuşmaya devam ediyor.

An itibariyle de piyasalar tedirgin. Trump her ne kadar ortamı yumuşatırmış gibi bir çaba içerisindeymiş gibi
görünse de Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü bu sabah yaptığı açıklamada, ABD'nin tehditler savururken aynı
zamanda görüşme talebinde bulunamayacağını ve piyasaları daha geniş kapsamlı bir ticaret anlaşması olasılığı
konusunda gergin tuttuğunu söyledi. ABD dolarının altı para birimine karşı gücünü ölçen dolar endeksi yüzde  0,1 düşüşle 99,24 seviyesinden işlem görürken, Euro ise Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un dün istifa çağrılarını
reddetmesinin ardından 1,1571 dolardan neredeyse hiç hareket etmedi. Macron'un son hükümeti, haftanın sonuna kadar düşüşe geçebilecek iki güvensizlik önergesiyle tehdit altındaydı."