Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyareti dönüşünde medya mensuplarının sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'tan seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini beklediklerini belirterek, "Yeni bir savaşı değil, barışı inşa edecek adımlar atmalıdır. ABD maalesef bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor. Siyonistlerin yalanlarına itibar edip bu coğrafyanın ayarlarıyla oynamak mevcut yaraları kanatmaktan başka bir işe yaramaz" dedi.

Türkiye'nin her zaman Filistin'in haklarını savunarak, uluslararası arenada bu meseleye dikkat çektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sağlanan ateşkeslerde Türkiye'nin çabaları inkar edilemez. Gazze'den Filistin halkının çıkarılması kabul edilemez. Hiçbir Müslüman ülkenin kabul etmeyeceği bu plan, Gazze ve Filistin halkının haklarını hiçe saymaktadır. Süreç ‘kıyamet kopsun’ gibi ifadelerle ve katil Netanyahu'nun hayallerini süsleyen Gazzelilerin sürgün edilmesi gibi yanlış planlarla sağlıklı bir şekilde ilerleyemez." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, Gazze'nin tehcirinin kabul edilmesinin mümkün olmayacağının altını çizerek şunları aktardı:

"Bu tür bir yaklaşım uzun vadeli kalıcı barışın sağlanmasına katkı sağlamaz, aksine çatışmaları körükler. Zalimlerin en karakteristik özelliği korkak olmalarıdır. Karşılarında güçlü bir irade gördüklerinde sinerler. O güçlü iradenin oluştuğuna ben şahsen inanmak istiyorum."

Türkiye olarak Suriye halkına bugüne kadar olduğu gibi destek verilmeye devam edileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de birliğin ve istikrarın sağlanması için yönetimin, Suriye'nin tamamını kontrol etmesi bir gerekliliktir. Terör örgütlerinin Suriye topraklarındaki varlığı hem Suriye hem de bizim için bir tehdittir. 911 kilometrelik sınırımız var ve bu sınırı kendi bölgemizden, hatta Suriye tarafından korumak durumundayız. Terör örgütleri, Suriye'de kendilerine yer olmadığını anlamalı. Bunun altını çiziyorum. Yoksa onlara bu gerçeği anlatmak için harekete geçmekten çekinmeyiz." ifadelerine yer verdi.

Togg'un bir final değil, bir başlangıç olduğu ve otomotiv dünyasına attılan güçlü bir adım olduğunu belirten Erdoğan, "Bu yolda daha çok mesafe almamız gerekiyor ve bu mesafeleri de alacağız. Togg'un Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelerde piyasaya sunulması, daha sonra da üretimi veya ortak yatırım fırsatları elbette gündeme gelebilir. Nitekim Pakistan, ülkelerinde üretim yapılması konusunu gündeme getirdi." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Kongre için hazırlık yapıldığını dile getirerek, "Orada da gerek ana kademeden gerek kadınlardan gerek gençlerden oluşan dinamik bir yapıyı kuracağız. AK Parti olarak kongrelerimizi her zaman yenilenme ve tazelenme için fırsat olarak gördük. Büyük Kongre'de de inşallah tüm Türkiye'nin demografik yapısını göz önünde bulundurarak bir liste hazırlayacak ve siyaset arenasına inşallah sunacağız." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, seçim öncesi bir yeni anayasa sürecinin hem siyasi partilerin hem de toplumun bu konudaki görüşlerini ortaya koyması açısından oldukça önemli olacağına dikkat çekti.

CHP'li belediye başkanlarının kendi aralarında savaştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne benim ne arkadaşlarımın bu konuda herhangi bir meselesi yoktur. Biz işimize bakıyoruz. Ankara'da yollar çamurdan yürünmüyor, sokaklar sahipsiz köpeklerden geçilmiyor. Aynı şey İstanbul için de geçerli. Vatandaş hizmet beklerken bunlar siyasi ikbal peşinde koşuyor. Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı gerçeğini unutmadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'yi değişen dünyada geride bırakan, ayağına pranga olan anayasanın yenilenmesi gerektiğini anlatmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Ayrıca Cumhurbaşkanı, yangın güvenliği konusunda yeni kriterlerin getirilmesinin, oteller, kamu binaları, hastaneler ve plazalar gibi riskli alanlar için kritik bir adım olacağını da vurguladı.